Hollanda’da İsrail Büyükelçiliği önünde Filistin’e destek gösterisi yapmak isteyenler, polis tarafından engellendi. Göstericiler, Hollanda Parlamentosuna yapacakları yürüyüşe izin verilmedi. Hollanda hükümetinin İsrail’e karşı tutumunu eleştiren göstericiler, dövizler taşıyarak protesto etti. Göstericiler, İsrail’in saldırılarını kınayarak ateşkes çağrısı yaptı ve Hollanda’nın çifte standart uyguladığını belirtti. Protesto sırasında polis yoğun güvenlik önlemleri aldı ve göstericilerin alandan ayrılmasına izin vermedi.
Hollanda’da İsrail Büyükelçiliği önünde Filistin’e destek gösterisi ve Hollanda Parlamentosuna yapılmak istenen yürüyüş polis tarafından engellendi.
İsrail’in saldırılarını protesto etmek ve Filistin’e destek vermek isteyenler, Lahey kentindeki İsrail Büyükelçiliği önünde bir araya geldi.
Polis, katılımcıları, güç kullanarak 500 metre mesafedeki gösteriye izin verilen alana yönlendirdi.
Göstericilerin etrafını saran polis, Hollanda Parlamentosuna yürüyüşü engellemek için hiç kimsenin alandan ayrılmasına izin vermedi.
Hollanda hükümetinin İsrail’e karşı tutumunu eleştiren göstericiler, ellerinde “Özgür Filistin”, “Apartheide son ver” ve “Özgürlük ülkesinde, özgürlük öldü” yazılı dövizler taşıdı.
Göstericiler, “Şimdi ateşkes”, “Rutte seni soykırımla suçluyoruz”, “Hollanda finanse ediyor, İsrail bombalıyor” ve “Utanın” sloganları attı.
Hollandalı gösterici Willem Mes, AA muhabirine, İsrail Büyükelçiliği önünde protesto yapılmasına izin verilmemesinin Hollanda’nın çifte standart uyguladığının göstergesi olduğunu ve buna anlam veremediğini söyledi.
Mes, “Elbette İsrail’e yıllardır istisnai durumlar uygulanıyor. ‘Bunu yapma, şunu yapma’ deniliyor ancak bir şey uygulamazsanız hiçbir sonuç elde edilemez. Yani her zaman çifte standart uygulanıyor.” dedi
Yardım bekleyen Filistinlilerin İsrail askerleri tarafından öldürülmesini “korkunç” olarak nitelendiren Mes, “Aslında bu yeni bir şey değil. Elbette 75 yıldır süregelen bir kalıba uyuyor. Filistinliler rastgele vurulabilecek, insan olmayan varlıklar olarak görülüyor.” ifadesini kullandı.
Mes, İsrail’in hedefinin mümkün olduğu kadar çok sayıda Filistinliyi öldürmek veya ülkeyi terk etmelerini sağlamak olduğunu dile getirerek, “Evet, bunun bir soykırım olduğunu düşünüyorum. Etnik temizliktir, soykırımdır, hepsi bir arada.” değerlendirmesinde bulundu.
Merlijn van Hassel, “Oradan (İsrail Büyükelçiliği önü) ayrılmamız istendi. Protestoya devam edebilmemiz için çok fazla baskı uygulanarak ve itilerek buraya getirildik. Bu çok talihsiz bir durum. Mesajımızı en önemli yerde iletmeyi tercih ediyoruz. Sesimiz orada duyulacaktı.” diye konuştu.
Gösteride çok sayıda polisin bulunmasının dikkati çekici olduğuna vurgu yapan van Hassel, başka gösterilerde çok daha fazlasına izin verildiğini ve kendilerinin istedikleri yerde gösteri yapmalarına izin verilmediğini dile getirdi.
Van Hassel, şunları kaydetti:
“Neyse ki Güney Afrika tarafından şimdiden adımlar atıldı. Ancak yapılanlar yeterli değil. O kadar çok sivil kayıp var ki. Sonunu belirlemek çok zor. Bu böyle devam ettikçe devam ediyor. Asla yeterli değildir. Yani evet benim gözümde kesinlikle bir soykırımdır.”
Yvonne Snitjer da Filistinlilerin İsrail askerleri tarafından öldürülmesiyle ilgili “İsrail’in aylardır ne yaptığını zaten biliyoruz. Aylar önce bir hastaneye ilk saldırı yaşandı. Sorumlu kim? Bu arada artık hastaneler kalmadı. Kuzey Gazze’de neredeyse hiç insan kalmadı. Bu arada Batı Şeria’da, Doğu Kudüs’te binlerce insan Mescid-i Aksa’da ibadet hakkından mahrum bırakıldı.” ifadesini kullandı.