Ordu’da yetişen sakarca bitkisinden hazırlanan mıhlama, sofraların vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor. Sakarca bitkisi, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen coğrafi işaretli ürün olarak kabul edildi. Sakarca otundan yapılan mıhlama, turşu, kızartma ve çorba olarak tüketiliyor. Ürün, semt pazarlarında ortalama 30 liradan satışa sunuluyor. Sakarca bitkisi toplama ve temizleme işlemi zahmetli olsa da, talep oldukça fazla.
Ordu’da genellikle fındık bahçeleri olmak üzere çeşitli yerlerde yetişen sakarca bitkisinden hazırlanan “sakarca mıhlaması”, sofraların vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor.
Yörede “çökülce”, “sütlücen” ve “çiğdem” olarak da bilinen yumrulu bitkiler sınıfındaki sakarca, yılın bu döneminde doğadan toplanıyor.
Bitki en çok, Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanlığının girişimleriyle Türk Patent ve Marka Kurumunca Eylül 2022’de coğrafi işaretli ürün olarak tescillenen “sakarca mıhlaması” yapılarak tüketiliyor.
Araziden toplanan sakarca otundan mıhlama, turşu, kızartma ve çorba hazırlandıktan sonra artan bölümü ise semt pazarlarında bağ usulü ortalama 30 liradan satışa sunuluyor.
Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Üretim ve Yem Şube Müdürü Mustafa Kahveci, AA muhabirine, yürütülen çalışmalar sonucunda sakarca mıhlamasının tescilli ürünler arasında yer aldığını söyledi.
Kahveci, doğada kendiliğinden yetişen bitkinin toplanması ve temizlenmesinin meşakkatli olduğunu belirterek, sakarca mıhlamasının evlerin yanı sıra birçok restoranın da menüsünde yer aldığını anlattı.
Ünye Kadın Kooperatifi Başkan Yardımcısı Aysun Balcı ise sakarca mıhlamasının, haşlanan bitkinin yağ ve soğanla kavrulup üzerine yumurta kırılarak hazırlandığını söyledi.
Sakarcadan yemek hazırlamanın en zahmetli kısmının bitkiye bulaşan toprağı temizlemek olduğunu dile getiren Balcı, mevsimi dolayısıyla ürüne talebin fazla olduğunu vurguladı.
Pazar esnafı sakarcaya gösterilen ilgiden memnun
Çarşamba pazarında 20 yıldır yetiştirdiği ürünleri satan Seyhan Güler, nisanın ilk haftasına kadar bahçesinden topladığı sakarcaları satacağını ifade etti.
Bitkiye talebin çok olduğunu belirten Güler, sakarcanın bağını 30 liradan satarak aile ekonomisine katkı sağladığını anlattı.
Güler, bugünlerde sakarcadan hazırlanan lezzetli yemeklerin yöre sakinlerinin vazgeçilmezleri arasında yer aldığına dikkati çekerek, “Bitkinin toplanması zahmetli. Topraktan tek tek sökerek topluyoruz. Suda temizledikten sonra hazır hale getiriyoruz. Biraz zahmet isteyen bir iş. Bir saatte topladığın sakarcaları iki, üç saatte temizleyebiliyorsun. Sonra bağ haline getirip satıyoruz.” dedi.
Güler, ucuz ve lezzetli bitkiye talebin fazla olduğunu, özellikle de gurbette yaşayanların ürün almak için bu dönemi beklediğini kaydetti.
Sakarca otu satan Kadriye Uyanık da pazara gelenlerin birçoğunun önce “Sakarca var mı?” diye sorduğunu aktardı.
Neşe Tetik de hem kendisine hem de gurbette yaşayan akrabaları için sakarca satın almaya pazara geldiğini söyleyerek, “Oldukça lezzetli sakarca bitkisinden birçok yemek yaparak tüketiyoruz. Ben genellikle yumurtalı mıhlamasını yapıyorum. Sakarca bizim sofralarımızın vazgeçilmezleri arasındadır.” diye konuştu.