Gazze’ye yaklaşık 200 ton gıda erzağı taşıyacak olan ilk yardım gemisi, Kıbrıs’tan yola çıktı. İsrail saldırılarının devam ettiği abluka altındaki Gazze’de açlığın önlenmesi için pilot bir proje geliştirilerek yardım götürülmesi kararlaştırıldı. Yardım gemisi, un, pirinç ve protein ürünleri yüklenerek Kıbrıs’taki Larnaka Limanı’ndan hareket etti. Yardım misyonu, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından fonlanırken, ABD merkezli World Central Kitchen (KCK) hayır kurumu tarafından organize edildi. Gazze’ye devamlı gıda taşıyacak bir deniz yolu oluşturma amacı güden yardım kuruluşları, Gazze’de malzeme indirme iskelesi oluşturduklarını belirtti. Avrupa Birliği ise Gazze’ye yardımların doğrudan denize açılmasını sağlayacak yeni bir deniz yolunun açılacağını duyurdu. Gazze Şeridi’nde kıtlık ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan 576 bin kişi bulunuyor.
Gazze’ye yaklaşık 200 ton gıda erzağı taşıyacak ilk gemi Salı sabahı Kıbrıs’tan yola çıktı.
Kara, deniz ve havadan İsrail saldırılarının devam ettiği abluka altındaki Gazze’de açlığın önlenmesi için pilot proje geliştirilerek Kıbrıs’tan yardım götürülmesi kararlaştırılmıştı.
Aynı isimli İspanyol bir yardım kuruluşuna ait Open Arms yardım gemisi; un, pirinç, protein ürünleri yüklenerek Kıbrıs’taki Larnaka Limanı’ndan demir aldı.
Geminin Gazze’de tam olarak nereye yanaşacağı açıklanmadı.
Open Arms gemiyi temin ederken yardım misyonu çoğunlukla Birleşik Arap Emirlikleri tarafından fonlandı ve ABD merkezli World Central Kitchen (KCK) hayır kurumu tarafından organize edildi.
WCK kurucusu Jose Andres ve CEO’su Erin Gore yaptıkları açıklamada, “Amacımız Gazze’ye devamlı gıda taşıyacak için bir deniz yolu oluşturmak” dedi.
500 tonluk bir yardımın daha Kıbrıs’tan yola çıkacağı da belirtildi.
Bu, ABD’nin insani yardım teslimatı yapılmak üzere Gazze sahiline yakın bir iskele inşa etme planından ayrı bir girişim.
Yardım kuruluşları Gazze’ye doğrudan yardım götürmek istiyor. WCK, Gazze’de yıkılan binalardan ve enkazlardan kullandıkları malzemeyle bir malzeme indirme iskelesi oluşturduklarını söylemişti.
Avrupa Birliği, önceki hafta sonu yaptığı açıklamada Gazze’ye en yakın AB ülkesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nden yardımların doğrudan denize açılmasını sağlayacak yeni bir deniz yolunun açılacağını duyurmuştu.
Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi’nde kıtlığın “neredeyse kaçınılmaz” olduğu ve çocukların açlıktan öldüğü uyarısında bulunmuştu.
Karadan ve havadan yardım sevkiyatının zor ve tehlikeli olduğu belirtiliyor.
Dünya Gıda Programı, konvoylarının ateş altında kalması ve yağmalanması üzerine karadan sevkiyatı durdurmak zorunda kaldı. Geçen hafta paraşütü düzgün açılmayan bir yardım paketinin düşmesi sonucu beş kişi öldü.
İsrail ordusu, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği ve yaklaşık 1200 kişinin öldüğü, 253 kişinin de rehin alındığı saldırıların ardından Gazze Şeridi’nde hava ve kara harekâtı başlattı.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’na göre o tarihten bu yana İsrail saldırılarında Gazze’de 31 bin kişi öldürüldü.
BM, Gazze Şeridi’nde en az 576 bin kişinin -nüfusun dörtte biri- felaket boyutlarında gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Batılı ülkeler İsrail’e, yardım konvoylarının geçişini kolaylaştırarak ve ilave geçişler açarak kara yoluyla yapılan sevkiyatları genişletmesi için baskı yapıyor.
Yardım tırları Gazze’nin güneyine Mısır’ın kontrolündeki Refah ve İsrail’in kontrolündeki Kerem Şalom sınır kapılarından giriyor. Ancak İsrail’in kara harekâtının ilk aşamasında odak noktası olan Gazze’nin kuzeyine son aylarda yardım ulaştırılamadı.
Burada tahminen 300 bin Filistinli gıda ve temiz suya erişim sorunuyla karşı karşıya.
İsrail yardım çabalarını engellemekle suçlanıyor ve bağımsız bir BM uzmanı İsrail’i “Gazze’deki Filistin halkına karşı açlık kampanyası” yürütmekle suçladı.
İsrail’in BM misyonunda hukuk danışmanı olarak görev yapan Yeela Cytrin, İsrail’in açlığı bir savaş aracı olarak kullandığı yönündeki iddiaları reddetti.