Dışişleri Bakanlığı, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerle hazırlanan İslam karşıtlığıyla mücadeleye dair karar tasarısının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edilmesinden memnuniyet duyduklarını bildirdi. Türkiye’nin İİT üyesi ülkelerle hazırladığı İslam karşıtlığıyla mücadeleye dair karar tasarısının BM Genel Kurulunda kabulünden duyulan memnuniyet vurgulandı. Kararda üye devletlerin, din veya inanç temelli ayrımcılığı ve şiddeti yasaklama, yasaların eşit ve etkili şekilde uygulanmasını güvence altına alacak tedbirlerle ilgili yükümlülüğü yeniden vurgulanırken üyeler, dini hoşgörüsüzlük, olumsuz tek tipleştirme, nefret, din veya inanç temelinde kişilere yönelik şiddetle mücadele kapsamında yasal ve siyasi tedbirler dahil gerekli tüm tedbirleri almaya çağrıldı.
Dışişleri Bakanlığı, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerle hazırlanan İslam karşıtlığıyla mücadeleye dair karar tasarısının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edilmesinden memnuniyet duyduklarını bildirdi.
Bakanlıktan 15 Mart İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü’ne ilişkin yayımlanan yazılı açıklamada, “Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde 15 Mart 2019’da meydana gelen menfur terör saldırısının 5. yıl dönümünde, saldırıda hayatını kaybeden ve aralarında bir vatandaşımızın da bulunduğu 51 kişiyi saygıyla anıyor, Allah’tan rahmet diliyoruz.” ifadesi kullanıldı.
15 Mart İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü vesilesiyle uluslararası toplumun, İslam karşıtlığına karşı ortak duruş sergilemeye davet edildiği açıklamada, Türkiye’nin İİT üyesi ülkelerle hazırladığı İslam karşıtlığıyla mücadeleye dair karar tasarısının BM Genel Kurulunda kabulünden duyulan memnuniyet vurgulandı.
BM Genel Kurulu kararı
Pakistan, Ürdün, Mısır, Endonezya ve İran’la birlikte hazırlanan, tüm İİT üyesi ülkeler tarafından ortak şekilde İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü vesilesiyle bugün BM Genel Kuruluna sunulan “İslam karşıtlığıyla mücadelede atılabilecek adımlar” konulu karar tasarısı kabul edildi.
Kararda üye devletlerin, din veya inanç temelli ayrımcılığı ve şiddeti yasaklama, yasaların eşit ve etkili şekilde uygulanmasını güvence altına alacak tedbirlerle ilgili yükümlülüğü yeniden vurgulanırken üyeler, dini hoşgörüsüzlük, olumsuz tek tipleştirme, nefret, din veya inanç temelinde kişilere yönelik şiddetle mücadele kapsamında yasal ve siyasi tedbirler dahil gerekli tüm tedbirleri almaya çağrıldı.
Müslümanlara karşı ayrımcılık, düşmanlık veya şiddete teşvik teşkil eden Kur’an-ı Kerim yakma olayları, camiler ve ibadet yerlerine yönelik saldırılar ile dini hoşgörüsüzlük, Müslümanlara karşı nefret ve şiddet eylemlerinin kınandığı kararda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e İslamofobiyle mücadeleden sorumlu özel elçi atama çağrısı yapıldı.
15 Mart İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde 15 Mart 2019’deki terör saldırısında biri Türk vatandaşı 51 kişi hayatını kaybetmiş ve 2’si Türk vatandaşı 48 kişi yaralanmıştı.
Bu saldırı, özellikle Batı Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarının ve Türk kökenlilerin cami derneklerinde büyük tedirginlik yaratmış, Almanya başta, camilerin daha iyi korunması için hükümetlere yönelik çağrılar artmıştı.
O tarihte İİT Zirve Dönem Başkanı sıfatıyla Türkiye’nin yaptığı çağrı üzerine, 22 Mart 2019’de İstanbul’da düzenlenen dışişleri bakanları düzeyindeki İİT Acil İcra Komitesi Toplantısı’nda alınan kararlar, İslam karşıtlığıyla mücadelede önemli referans noktası teşkil etmişti.
Bu anlayışla, İİT Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK), 2020’de aldığı kararla 15 Mart’ı, “İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü” olarak kabul etmişti.
Türkiye, Christchurch saldırılarının yıl dönümü olan “15 Mart” gününün, BM Genel Kurulunda 2022’de “İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü” kabul edilmesini teminen İİT içinde aktif rol üstlenmişti.