Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, mevcut İBB yönetimini eleştirerek, İstanbul’un kaynaklarının kendi ikballeri için dağıtıldığını söyledi. Kurum, Balkanlar’ın Türkiye için önemini vurgulayarak, İstanbul’un Balkanlar’ın özet olduğunu belirtti. Ayrıca, İstanbul’un hakkının İstanbul’a teslim edileceğini ve sandıkta hesaplaşılacağını ifade etti.
Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, mevcut İBB yönetimini, “Kendi partilerini dizayn etmek için balya balya paralarla İstanbul’un kaynaklarını çarçur ettiler. İstanbul’un kaynaklarını, ‘yetimin hakkıdır’ demeden kendi ikballeri için dağıttılar.” sözleriyle eleştirdi.
Kurum, Bahçelievler Kongre Merkezi’nde düzenlenen Rumeli Balkan İftar Sofrası’nda yaptığı konuşmada, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde yüz binlerce İstanbullu kardeşleriyle buluşup kucaklaştıklarını söyledi.
Osmanlı’nın bir çınar gibi büyüdüğü Balkanlar’ın her zaman ana vatan olduğunu belirten Kurum, “Bu yüzden Türkiye ve Balkanlar ayrılmaz bir bütündür. Bizim Balkanlar’la ortak tarihimiz, mazimiz var.” diye konuştu.
Kurum, yıllarca Arnavutluk’tan Kosova’ya, Bosna Hersek’e kadar birçok bölgede çok büyük acılar yaşandığını dile getirerek, “Bosna’da 250 binden fazla kardeşimiz, gencimiz, evladımız şehit oldu. O yıllarda Boşnak kardeşlerimiz çok ağır baskılar ve zulümler gördüler, soykırıma uğradılar. Kanaat önderleri, hocalar, alimler, siyasetçiler hapse atıldı. Yüz binlerce insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. İşte bugün aramızda bulunan Bilge Kral Aliya’nın dava ve yol arkadaşları bunun en yakın şahidi.” ifadelerini kullandı.
“Balkanlar’ın, Rumeli’nin, Trakya’nın, Boşnakların, Arnavutların, Kosovalıların, Pomakların kaderini bir, beraber görüyoruz” diyen Kurum, şöyle devam etti:
“O yüzden acınız acımız, kederiniz kederimiz, kaderiniz bizim kaderimizdir. Merhum Aliya da vefat etmeden önce Cumhurbaşkanımıza, ‘Bu topraklar Evlad-ı Fatihan’dır, bu yüzden bu topraklar size emanet.’ demiştir. Evet, bu topraklar bize emanettir. Bu topraklar Türkiye’ye emanettir. Biz bu emanete sonuna kadar sahip çıkacağız. Onun için İstanbul Üsküp’tür, İstanbul Saraybosna’dır, İstanbul Gümülcine’dir, İskeçe’dir. İstanbul, tüm Balkanlar’ın özetidir. Burası hepimizin ana vatanıdır. Biz hepimiz, burada büyüdük, burada kızımızı gelin ettik, oğlumuzu burada askere gönderdik, acılarımızı, sevinçlerimizi, mutluluklarımızı hep burada yaşadık, burada paylaştık.”
“İstanbul’un hakkını İstanbul’a teslim edeceğiz”
Kurum, İstanbul’un şehremini olmak için yola çıktıklarını, İstanbul’a hizmetkar olmak için yollarda olduklarını kaydetti.
Mevcut İBB yönetiminin 5 yılda hiçbir şey yapmadığı gibi, kendi projelerini eleştirdiğinin altını çizen Kurum, “Sen kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken, biz İstanbul’da 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup İstanbul’u kaderine terk ederken, biz asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutumuzun temellerini atıyorduk. Biz İstanbul’umuzu asla ve asla kaderine terk etmeyeceğiz, milletimizin her anında hep yanında olacağız. Bu söz, onların verip de tutmadıkları, hatırlamadıkları sözlere benzemez. Bu söz Murat Kurum sözüdür, bu söz Recep Tayyip Erdoğan sözüdür.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurum, bugün İstanbul’un, ihmalkarlığın elinde huzursuz ve mutsuz olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu, beceriksizliğe mahkum edildi. ‘Bu şehri depreme hazırlayacağız.’ dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. ‘Ulaşım sorununu çözeceğiz.’ dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Kendi partilerini dizayn etmek için balya balya paralarla İstanbul’un kaynaklarını çarçur ettiler. İstanbul’un kaynaklarını, ‘Yetimin hakkıdır.’ demeden kendi ikballeri için dağıttılar. Yetmedi, ‘İsrafı bitirdik.’ dediler, en büyük israfı yaptılar. İstanbullu hemşehrilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımıza karşı bile ev hanımı-çalışan kadın ayrımcılığı yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Siz hiç endişe etmeyin, biz onların savurduğu paraları İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları, reklama verdikleri paraları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını İstanbul’a teslim edeceğiz. Sandık milletin mahkemesidir, sandık günü hesap günüdür. 31 Mart’ta sandık gelecek, sandıkta hep beraber hesap kesilecek.”
Programa, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, bazı milletvekilleri ve çok sayıda kişi katıldı.