Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen ’31 Mart’a Doğru Türkiye’ başlıklı panelde, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri ve siyasi partilerin durumu değerlendirildi. Panelde, katılımın yüksek olacağı, İYİ Parti’nin büyükşehirlerde zorlanabileceği, CHP’nin dağınık bir parti olduğu ve seçimin İstanbul odaklı olduğu vurgulandı.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) “31 Mart’a Doğru Türkiye” başlıklı panel düzenlendi.
SETA Genel Merkezi’nde düzenlenen, moderatörlüğünü SETA Hukuk ve İnsan Hakları Direktörü Cem Duran Uzun’un yaptığı panele, SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer ve akademisyen Yasin Aktay katıldı.
Panelde konuşan SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, pazar günü gerçekleştirilecek 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine katılımın yüksek olacağını düşündüğünü belirtti.
DEM Parti ve Yeniden Refah Partisi seçmeninin ne yapacağının çok kritik olduğunu dile getiren Duran, İYİ Parti’nin büyükşehirlerde zorlanabileceği, Anadolu şehirlerinde ise biraz daha iddialı olabileceği yorumunu yaptı.
“Muhalefet cenahına bakarsanız darmaduman bir hal var”
Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer de bu seçimin gördüğü en rahat, en kritik olmayan seçimlerden biri olduğunu söyledi.
Seçimin hiçbir sürükleyici teması olmadığını savunan Tümer, seçmen açısından da çok fazla heyecan barındırmayan, iktidarın belli, seçmenlerin de yorgun olduğu bir seçim döneminden geçildiğini ifade etti.
Muhalefetin hem iktidarla hem de birbirleriyle çatışma içinde olduğunu aktaran Tümer, en dağınık siyasi parti olarak CHP’yi gördüğünü, İYİ Parti’nin asıl amacının 2028 seçimlerine yığınak yapmak olduğunu dile getirdi.
Seçimin en baştan beri İstanbul odaklı kurgulandığını belirten Tümer, seçimin kaderini emeklilerin, gençlerin ve muhalefetin “kolu kanadı kırık” seçmenlerinin belirleyeceğini anlattı.
“Seçim sanki başa baş gidiyor”
Akademisyen Yasin Aktay ise şu an 3 büyükşehirde muhalefetin iktidar konumunda yer aldığını söyledi.
Aktay, “Seçim sanki başa baş gidiyor. Her ne kadar ‘kutuplaşma yok’ diyorsak da insanların hizmet yerine farklı faktörlere yöneliyor olduklarını, o kıstasları devreye soktuklarını görebiliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhafazakar seçmenin partisini daha rasyonel kriterlere göre değerlendirdiğini, en ufak başarısızlıkta notunu verdiğini ifade eden Aktay, sol seçmenin ise çok daha fazla ideolojik ve kutupsalcı olduğunu kaydetti.