Nöroloji uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, taraftarların aynı fikir ve düşüncelerle sürekli temas halinde olmalarının beyin yankılanması olarak adlandırılan bir yapı oluşturduğunu belirtti. Bu durumun fanatizme yol açtığını söyleyen Yavuz, spor medyasının da objektif olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, her fikre saygı gösterilmesi gerektiğini ve tüm düşüncelerin dinlenmesi gerektiğini ifade etti.
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, taraftarların bir konuda şartlanması ve ciddi odaklamasını oluşturan fizyolojik bir beyin yapılanması olduğunu belirterek, “Biz buna beyin yankılanması diyoruz. Sürekli aynı fikri, düşünceyi oluşturan insanların arasında olduğunuz zaman konuşmalarınız bir süre sonra o fikir üzerinde ciddi bir kesin bir kanaat oluşturuyor. Diğer düşünceleri görmezden geliyorsunuz. Bu insanı fanatizme götürüyor” dedi.
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, son dönemde Türk sporunda yaşanan gergin ortamın nedenleri ve alınabilecek önlemlerle ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Taraftarların lig başlarken, medya tarafından şampiyon olacaklarına inandırıldığını söyleyen Yavuz, “Olaya beklenti ile giriyorsunuz. En büyük hayal kırıklıkları yoğunlaşmış bir takım kararların olmamasından dolayı kaynaklanır. Bazı insanlar kendini, kendi kulüpleriyle özdeşleştiriyor. Kendi yaşam stilini, hayat felsefesini kendi kulübünün başarısı ile birlikte götürüyor. Buna endeksliyor. Kulübü başarılı olduysa o da başarılı, başarısız olduysa o da başarısız şeklinde kendi içerisinde bir iç dünya geliştiriyor. Böyle olunca da takımı kötü gittiğinde kendisini değersiz hissediyor. Bu da yanlış bir duygu. Sporseverlerin bu kadar kendi hayatlarını spora endeksleyecekleri kadar bir yoğun duygular içerisinde, fanatizme kadar giden o yoğun duygular içerisinde olmaması gerekiyor. Bunda spor medyasının bir takım zaafları var, objektif olmaları gerekiyor. Burada aslında beyin yankılanması denen bir olay var. Özellikle taraftarın bir konuda şartlanması ve ciddi odaklanmasını oluşturan fizyolojik bir beyin yapılanması var. Biz buna beyin yankılanması diyoruz. Siz sürekli aynı fikri, düşünceyi oluşturan insanların arasında olduğunuz zaman konuşmalarınız, bir süre sonra o fikir üzerinde ciddi bir kesin bir kanaat oluşturuyor. Diğer düşünceleri görmezden geliyorsunuz. Onlara itibar etmezden geliyorsunuz. Bu insanı fanatizme götürüyor. Eğer sporseverler sadece kendi takımlarının problemlerini konuşurlarsa bir süre sonra artık ciddi aidiyet duygusundan öte hadise ciddi bir taassuba dönüşüyor. Yeter ki kazansın moduna giriyor tablo. Çünkü kendi takımı galip gelirse çok iyi hissediyor, mağlup olursa değersiz hissediyor. Böyle bir anlayış nasıl olabilir, şaşırmamak elde değil. Bu beyin yankılanması dediğim fizyolojik durumdan dolayı gelişiyor” diye konuştu.
“Her fikre saygı göstermek zorundayız”
Sporun futbolcular, seyirciler, hakem heyeti, kulüp başkanları ve yöneticileri, medya ve federasyondan oluştuğunu belirten Mehmet Yavuz, “Bu parametrelerin hepsi koordineli olması gerekiyor. Birkaçı eksik olduğu zaman sıkıntı ve problemler başlıyor. Bir takım taraftarının aidiyet duygusu içerisinde olmamasını bekleyemeyiz. Hepimizin kulüplere karşı sempatisi var. Her fikre, her düşünceye saygı göstermek zorundayız. Siz Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş’ı ya da Anadolu kulüplerinden birini destekliyor olabilirsiniz gayet normal. Kendi takımınızla ilgili yorumlar kadar karşı takımla alakalı yorumları da dinlemek lazım. Burada beyin yankılanması tablosuna girmemek için ve fanatizme giden bir taassup duygusu gelişmemesi için tüm fikirleri dinlemek ve saygı duymak gerekiyor” şeklinde konuştu. – İSTANBUL