Osmaniyeli restoran işletmecileri, Türkiye çapında 20-21 Nisan tarihlerinde yapılan cafe ve restoran boykotuna tepki gösterdi. İşletmeciler, yüksek maliyetler ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle fiyatları artırmak veya işletmeleri kapatmak dışında başka bir seçenekleri olmadığını belirtti. Üretimin olmadığı sürece işletmelerin batmaya mahkum olduğunu ifade eden esnaflar, üretimin artmasıyla birlikte fiyatların düşeceğini ve vatandaşların daha uygun fiyatlarla yemek yiyebileceğini dile getirdi.
BURHAN DEMİRCİOĞLU
(OSMANİYE) Türkiye çapında cafe ve restoranlara karşı 20-21 Nisan tarihlerinde alınan boykot kararına Osmaniyeli esnaftan tepki geldi. Restoran işletmecisi Halil Özdemir, ” Bizim pahalandırma şansımız yok. Aldığımız ürünü bugün 5 liraya alıyorsak yarın 7 lira oluyor. Etin kilosu olmuş 550 lira, tavuk olmuş göğüs alıyoruz 180-200 lira. İşçi çalışıyor, vergini veriyorsun. Benim kiram mesela örnek veriyorum bu müessese senelik 40 bin lira iken ödüyorduk, şu anda 190 bin liraya çıkardı. ya kapatacağız ya da fiyatlara yansıma yapacak başka çaremiz yok” dedi.
Türkiye çapında 20-21 Nisan tarihleri arasında cafe ve restorantlara karşı bir çok vatandaşın boykot çağrısına Osmaniye Rauf Bey Mahallesi’nde restaurant işleten esnaf tepki gösterdi. Esnaf Halil Özdemir, yaşadığı ekonomik sıkıntıları şu sözlerle anlattı:
“Bugünkü aldığım malzemeyi yarın aynı fiyatı alma şansınız yok.Bence bu boykot çok yanlış bir şey. İnsanların alım gücü yok. Yandaki işletme ile benim işletmem bir değil.Aynı malzemeyi aynı ücrete alıyoruz o veriyor 5 liraya ben veriyorum 2,5 liraya.Neden yani boykot bu. Bizim pahalandırma şansımız yok. Aldığımız ürünü bugün 5 liraya alıyorsak yarın 7 lira oluyor. Etin kilosu olmuş 550 lira,tavuk olmuş göğüs alıyoruz 180-200 lira. İşçi çalışıyor, vergini veriyorsun. Benim kiram mesela örnek veriyorum bu müesese senelik 40 bin lira iken ödüyorduk şuanda 190 bin liraya çıkardı.
“ÜRETİM OLMADIĞI SÜRECE BATMAYA MAHKUM”
Ya kapatacağız ya da fiyatlara yansıma yapacak başka çaremiz yok. Bazı esnaflar almış başını gitmiş. Ben çorbayı burada 50 liraya veriyorum öbür tarafta yan komşum değil az ilerde 100 liraya veriyor, insaf yani. Bir ülkede üretim olmadığı sürece batmaya mahkümdur.Temmuz ayından sonra Eylül ayında bakın şu anda ben 120 liraya veriyorum en az bunu 200 liraya vereceğim ki ben işçimin maaşını mı ödeyeyim, kiramı ödeyeyim, elektrik, suyu mu ödeyeyim, vergimi ödeyeyim? Ama üretim olursa, benim alacağım malzeme bu fiyata iner. Ben ne yaparım? 120 liraya vereceğimi 80 liraya veririm. Vatandaş rahat rahat karnını doyurur.”