İngiltere hükümetinin ülkeye yasa dışı yollarla giren bazı sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planı için çalışmaları devam ediyor.
İngiltere hükümetinin ülkeye yasa dışı yollarla giren bazı sığınmacıları Doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya gönderme planı için çalışmaları devam ediyor.
Kasım ayında İngiltere’deki Yüksek Mahkeme planın yasalara aykırı olduğuna hükmetmişti.
Hükümet bunun üzerine planı sürdürebilmek için yeni bir yasa tasarısı hazırladı ve bu tasarı şu sıralar parlamentoda oylanıyor.
Planı hayata geçirmek için “durmaksızın” çalışıldığını söyleyen İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Ruanda’ya ilk uçuşların 10-12 hafta içinde başlayacağını duyurdu.
Peki Yüksek Mahkeme’nin itirazına rağmen plan neden halen tartışılıyor?
Ruanda sığınma planı nedir?
Hükümetin planı kapsamında İngiltere’ye yasa dışı yollarla giren bazı sığınmacılar Ruanda’ya gönderilebilir ve sığınma başvuruları orada değerlendirilebilir.
Başvurusu başarılı olanlara mülteci statüsü verildikten sonra Ruanda’da kalmalarına izin verilebilecek.
Başvurusu başarılı olmayanlar, Ruanda’ya başka bir sebeple yerleşmeyi talep edebilir veya “güvenli bir diğer üçüncü ülkeye” sığınma başvurusunda bulunabilir.
Plan yürürlüğe girerse hiçbir sığınmacı İngiltere’ye geri dönmek için başvuruda bulunamayacak.
Hükümet böylece insanları botlarla Manş Denizi’ni geçerek İngiltere’ye gelmekten caydıracağını savunuyor.
Ruanda’ya kaç sığınmacı gönderilebilir?
Teknik olarak 1 Ocak 2022’den sonra İngiltere’ye yasa dışı yollarla giren herkes, sayı sınırlaması olmaksızın Ruanda’ya gönderilebilecekti.
İlk uçuşun Haziran 2022’de yapılması planlanıyordu, ancak yasal itirazların ardından iptal edildi.
Henüz hiçbir sığınmacı Ruanda’ya gönderilmedi.
Başbakan Rishi Sunak, 22 Nisan’da düzenlediği basın toplantısında “sığınmacıları Ruanda’ya taşıyacak ilk uçuşun 10-12 hafta içinde kalkacağını” söyledi.
Sunak daha önce uçuşların 2024 baharında başlayacağını söylemişti.
Uçaklarda kaç kişinin bulunacağına dair ayrıntı vermekten kaçınsa da Sunak “yaz mevsimi boyunca ve sonrasında ayda birden fazla uçuş” olacağını belirtti.
Başbakan ayrıca hükümetin “bir havalimanını beklemeye aldığını” ve ticari uçakların kullanımı için rezervasyon yaptığını paylaştı.
Sunak, ülkedeki geri gönderme tesis sayısının 2 bin 200’e çıkarıldığını, sürecin hızlı ilerleyebilmesi için 200 eğitimli görevli, 25 mahkeme salonu ve her türlü davaya bakabilecek 150 hakimin hazır olduğunu da ekledi.
Başbakan ayrıca “yasa dışı göçmenlere Ruanda’ya kadar eşlik etmeye hazır 500 yüksek eğitimli kişi” olduğunu ve 300 kişinin daha eğitileceğini belirtti.
İngiltere’ye göç ne durumda?
İngiltere İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2018’den bu yana ülkeye yasa dışı göçte önemli bir yükseliş kaydedildi.
2022 yılında ülkeye botlarla en çok giriş Arnavutluk’tan oldu.
2023’te Afganistan ilk sırada yer alırken Türkiye’den göç de üçüncü sıradaydı.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre Haziran 2022-Haziran 2023 arasında İngiltere’ye yasal yollarla göç eden kişi sayısı 672 bindi.
Bakanlığa göre pandemi öncesine göre önemli bir artış kaydedilirken Aralık 2022’den sonra düşüş yaşandı.
Aralık 2022’de net göç 745 bindi.
Yüksek Mahkeme kararı neydi?
Kasım 2023’te İngiltere’de Yüksek Mahkeme, hükümetin sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planının yasalara aykırı olduğuna hükmetti.
Mahkeme mültecilerin plan kapsamında kendi ülkelerine geri gönderilme riskiyle karşılaşabileceğini söyledi.
Bu durum, İngiltere’nin de taraf olduğu ve işkence ile insanlık dışı muameleyi yasaklayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı.
Kararda ayrıca Ruanda’nın insan hakları standartlarının altına düştüğü ve geçmişte mültecilere yönelik endişe verici eylemlerde bulunduğu bildirildi.
Yargıçlar, 2021 yılında İngiltere hükümetinin Ruanda’yı “yargısız infazlar, gözaltında ölümler, zorla kaybetmeler ve işkence” nedeniyle eleştirdiğine dikkat çekti, 2018 yılında Ruanda polisinin protestocu mültecilere ateş açtığı bir olayın da altını çizdi.
Plan neden hala tartışılıyor?
Yüksek Mahkeme kararının ardından hükümet, Ruanda’nın güvenli bir ülke olduğunun yasalarda açıkça belirtilmesi için yeni bir yasa tasarısı hazırladı.
Hem Avam Kamarası hem de Lordlar Kamarası’nda onaylanması gereken bu yasa tasarısı, Yüksek Mahkeme kararının sonuçlarından kaçınmak için mahkemelerin İnsan Hakları Yasası’nın önemli bölümlerini göz ardı etmelerini gerektiriyor.
Tasarı bunun yanı sıra mahkemeleri Ruanda’ya sınır dışı edilmenin önünde engel teşkil eden diğer yasaları ya da Mülteci Sözleşmesi gibi uluslararası kuralları göz ardı etmeye zorluyor.
Bazı milletvekilleri, uluslararası hukuku çiğnediğine inandıkları için yasayı eleştirirken diğer bazı milletvekilleri de yeterince ileri gitmediğini savunuyor.
Yasa tasarısı parlamentodan geçebilir mi?
Tasarı, bazı Muhafazakar Partili milletvekillerinin itirazlarına rağmen 17 Ocak’ta Avam Kamarası tarafından kabul edildi.
Yasa bunun ardından Lordlar ve Avam Kamaraları arasında defalarca gidip geldi.
Lordlar Kamarası mevzuatın değiştirilmesi yönünde oy kullansa da milletvekilleri bu değişikliklerin tamamına itiraz etti.
Hükümet parlamentoda çoğunluğa sahip olduğu için tasarının bu hafta son aşamasından geçmesi bekleniyor.
Yasanın onaylanması halinde, sığınmacıları destekleyen sivil toplum kuruluşları “en kısa sürede” yasal itirazlarını yeniden başlatmayı planladıklarını açıkladı.
Ruanda ile yapılan yeni anlaşma nedir?
İngiltere hükümeti son dönemde Ruanda ile yeni bir göç anlaşması imzaladı.
İçişleri Bakanı James Cleverley, anlaşmanın Ruanda’ya gönderilen hiç kimsenin kendi ülkesine geri gönderilme riskiyle karşılaşmayacağını garanti ettiğini söyledi.
Anlaşma, yeni bir bağımsız izleme komitesinin Ruanda’nın yükümlülüklerine uymasını sağlayacağını ve İngiliz yargıçların yeni bir temyiz sürecine dahil edileceğini belirtiyor.