Belçika’da trafik kontrolleri sırasında alkol testi pozitif çıkan bir sürücü, yapılan sağlık raporları sonucunda sarhoş hasta sendromuna sahip olduğu tespit edilerek mahkemede beraat etti. Bağımsız kurumlarca verilen sağlık raporlarına göre, sürücünün vücudu otomatik olarak alkole dönüştüren bir rahatsızlığa sahip olduğu belirlendi. Mahkeme, sürücünün bu rahatsızlıktan muzdarip olduğunu ve mücbir sebep gerekçesiyle beraatine karar verdi. Sarhoş hasta sendromu oldukça nadir görülen bir hastalıktır ve dünya çapında sadece yaklaşık 20 vaka bilinmektedir.
Belçika’da, trafik kontrolleri sırasında birkaç kez kanında yüksek oranda alkol bulunduğu tespit edilen ve ehliyetine el konan erkek sürücü, karara itiraz ettiği mahkemede beraat etti.
Bağımsız kurumlarca verilen iki farklı sağlık raporunda, 40 yaşındaki sürücünün, vücudun şekeri otomatik olarak alkole dönüştüren “Sarhoş Hasta Sendromu”na (auto-brewery sendromu) sahip olduğu belirlendi.
Belçikalı kamu yayıncısı VRT’ye göre, ilk kez 2019 yılındaki bir trafik kontrolünde, kanında yüksek oranda alkole rastlanan sürücü, içki içmediğini savundu.
Polis tarafından ehliyetine el konan ve para cezası verilen sürücü, 2022 yılının Nisan ve Mayıs aylarında iki kez daha ‘alkollü araç kullanmaktan’ suçlu bulundu.
Yapılan kontrollerde, Belçikalı sürücünün kanında, yaklaşık 8 ila 14 kadeh arasında içkiye denk gelen, binde 2,09 promil alkole rastlandı.
Bir bira fabrikasında çalışan Belçikalı sürücü, alkollü olarak direksiyon başına geçmediğini öne sürdü.
Her seferinde ehliyetine 15’er gün el konan sürücü hakkında Brugge Mahkemesi’nde dava açıldı. Sürücü alkol içmediği savunmasını tekrarladı.
Buna rağmen, trafik kontrollerinde kanında yüksek oranda alkol bulunduğunu söyleyen sürücü, bunun nedeninin belirlenmesi için doktora başvurdu.
İki ayrı hekim tarafından yapılan inceleme sonucu, Belçikalı sürücünün “sarhoş hasta sendromu” (auto brewery sendromu) adı verilen bir rahatsızlığa sahip olduğu belirlendi.
“Bağırsak fermantasyonu” olarak da bilinen ve oldukça nadir görülen bu hastalığa yakalanan kişilerde, vücuttaki şeker, otomatik olarak alkole dönüşüyor.
Yani bir başka deyişle, bu kişiler hiç içki içmese dahi sarhoş olabiliyor.
Duruşma öncesi iki bağımsız hekim tarafından yapılan sağlık testlerinde Belçikalı sürücü, 24 saat boyunca şekerli yiyeceklerle beslendi ve alkollü içecek içmedi.
‘ Dünya çapında yaklaşık 20 hasta var’
İnceleme sonucu, 40 yaşındaki sürücünün vücudu, karbonhidratları büyük oranda alkole dönüştürdü.
Mahkeme tarafından atanan üçüncü bir hekim de, yaptığı incelemede aynı sonuçları elde etti.
Bunun üzerine mahkeme, Belçikalı sürücünün, varlığından haberdar olmadığı, öngöremediği, önleyemediği bir rahatsızlıktan muzdarip olduğunu belirterek, “mücbir sebep” gerekçesiyle beraatine karar verdi.
Brugge Mahkemesi hakimi, sürücünün yorgunluk veya bilişsel sorunlar gibi herhangi bir alkol zehirlenmesi belirtisi yaşamadığını da vurguladı.
Belçikalı sürücünün avukatı Anse Ghesquière, VRT’ye, “Soru aslında böyle bir durumun etkilerinin ne olduğudur. Bu konuda söylenecek çok az şey var çünkü tıp bilimi bu konuda neredeyse hiçbir şey bilmiyor. Dünya çapında yalnızca yirmi kadar vaka biliniyor” dedi.
Mahkeme, savcılığın, sürücünün tamamen trafikten men edilmesi talebini de reddetti.
Hakim, erkek sürücünün, bol miktarda protein ve az karbonhidrat içeren özel bir diyet veya gönüllü alkol kilidi gibi önlemler alması gerektiğine karar verdi.
Sarhoş Hasta Sendromu nedir?
Belçikalı Toksikolog Jan Tytgat’a göre, bağırsaklar steril bir ortam değil. Bazı insanlarda bağırsakta fermente olan mayalar ve bakteriler daha baskın olabiliyor. Bunun sonucu da, kişilerin aldıkları şeker, vücutta alkole dönüşüyor.
Normal bir insan vücudunda her zaman oldukça küçük miktarlarda alkol bulunduğunu vurgulayan Tytgat, bunun binde 0,003’ü geçmediğini belirtiyor.
Şeker (diyabet) hastalarında veya karaciğer sirozu olan kişilerde bu miktar biraz daha yüksek olsa da, alkol sınırı yine de yasal sınırın altında kalıyor.
Brugge Mahkemesi’ndeki davayı “istisnai” olarak tanımlayan Tytgat, “30 yıldır polis mahkemeleri için testler yapıyoruz ve böyle bir dosyayla hiç karşılaşmadım” dedi.
Klinik biyolog olan Lisa Florin de, VRT’ye yaptığı açıklamada, içki içilerek emilen alkol ile vücut tarafından üretilen alkol arasında hiçbir ayrım yapılamayacağını söyledi.
Bunun oldukça nadir bir durum olduğunu belirten Florin, “Tam olarak belirlenmesi çok zor olduğu için, tahmin ettiğimizden daha sık gerçekleşebilir. Hiçbir şikayeti olmayan kişilerde bu gözden kaçabilir” görüşünü dile getirdi.