Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet-Gelecek Partisi ortak grup toplantısında iktidar partisine çağrıda bulunarak, var olan Anayasa’ya uyma ve hukuk devletini egemen kılma çağrısı yaptı. Kaya ayrıca, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını eleştirerek Gazze için TBMM’nin harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Kaya, iktidara yönelik maddeler halinde çağrıda bulunarak ülkenin problemlerinin çözüm reçetesini paylaştı.
(ANKARA)-Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet- Gelecek Partisi ortak grup toplantısında; iktidar partisine “Gelin, bir kez daha kısır tartışmalarla, yersiz çekişmelerle, suni gündemlerle vakit kaybetmeyelim. Öncelikle var olan Anayasa’ya uyalım, önce var olan yasaları kararlılıkla uygulayalım. Hukuk devletini egemen kılalım” çağrısı yaptı.
Saadet- Gelecek Partisi ortak grup toplantısı, bugün yapıldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, grup toplantısına katılmadı. Karamollaoğlu’nun yerine Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya konuştu.
Kaya, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını eleştirerek şunları söyledi:
“7 Ekim’den bu yana tam 200 gün geçti ve 15 bin çocuk katledildi. Bir günde 75 çocuk. Yani her bir saatte üç çocuk katlediliyor Gazze’de. Bazıları için istatistik bilgisi olan bu ölümler anne babalar ve vicdanlar için her biri unutulmaz bir acıdır. Şu an, biz burada bu toplantıyı yapıp bitirene kadar, daha kaç masum ve kaç masum çocuk can verecek? Birleşmiş Milletler suskun, Avrupa Birliği suskun, İslam İşbirliği Teşkilatı aciz; peki UNICEF ne işe yarıyor? Kim olursa olsun, nerede olursa olsun çocuk çocuktur, çocuk katilleri de çocuk katilleridir. Bu kadar net. Terör rejimi İsrail, bugün Gazze’de adeta çocuklara savaş açmış durumdadır.”
Gazze için TBMM’nin harekete geçmesi gerektiğini belirten Kaya, şöyle devam etti:
“Hem dış politikada hem de ülkemizin problemlerini çözmek ve insanımızın sıkıntılarını gidermek adına TBMM’nin etkili çalıştırılması şarttır. Bunun için öncelikle iktidar, muhalefetten gelen her teklifi hemen reddetme ezberinden vazgeçmelidir. Saadet-Gelecek Grubu olarak, bugüne dek birçok konuda teklifte bulunduk ve hepsi maalesef aynı ezberin duvarı ile karşılanarak reddedildi. Emeklilerimiz için bir teklif getiriyoruz, reddediliyor. Asgari ücretlilerimiz için bir teklif getiriyoruz, reddediliyor. Mülakatlardaki adaletsiz uygulamalar için bir teklif getiriyoruz, reddediliyor. Daha geçen hafta, İsrail ile yapılan ticaretin Gazze’ye zararını araştıralım dedik; hemen reddedildi. İktidar partisi başta olmak üzere, herkese bir çağrıda bulunmak isterim. Gelin, vatandaşlarımızın derdine derman olacak kararlara hep birlikte imza atalım. Gelin, bir kez daha kısır tartışmalarla, yersiz çekişmelerle, suni gündemlerle vakit kaybetmeyelim. Öncelikle var olan Anayasa’ya uyalım, önce var olan yasaları kararlılıkla uygulayalım. Hukuk Devletini egemen kılalım.”
” Türkiye’nin problemlerinin çözüm reçetesi bellidir” diyen Kaya, maddeler halinde iktidara şu çağrıda bulundu.
“Aziz milletimiz şimdi sizlerin huzurunda iktidarda bulunanlara buradan sormak istiyoruz. Siz, yolsuzlukla etkin mücadele etmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Siz israftan vazgeçmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Siz üreticinin, emekçinin, emeklinin hak ettiği ücreti vermek istiyor musunuz? Siz adaleti tesis etmek, hukuksuzluklara son vermek istiyor musunuz?
Eğer istiyorsanız, ülkemizin problemlerinin çözüm reçetesi bellidir. Ahlakı, adaleti ve maneviyatı önceleyeceksiniz. İsraf, rüşvet ve yolsuzluklara son verecek; üretim ve istihdam ekonomisine geçeceksiniz. IMF’nin acı reçetelerinden medet ummayacak, borç-faiz-borç sarmalına bizi daha fazla çekecek yeni dayatmalara imza atmayacaksınız. Millete tepeden bakan, bunun da ötesinde artık görgüsüzlüğe varan ve her gün bir yenisi ortaya çıkan uygulamalara son verecek, bu kişileri derhal uzaklaştıracaksınız. Şahsiyetli bir dış politikayı kararlılıkla uygulayacak, zikzaklarınıza son vereceksiniz. Bu adımları attığınız takdirde, ülkemiz hızla derlenip toparlanacak; yüksek kur, yüksek işsizlik, yüksek faiz, yüksek borç, yüksek enflasyon döngüsünden çıkmamız mümkün olacaktır. İnsanımız siyaset kurumundan, derdine derman olacak adımların atılmasını beklemektedir. Bizler de bu çatı altında ülke ve millet gerçekleriyle, iktidarı yüzleştirmekte kararlıyız.”