Artvin’in Ardanuç ilçesinde büyükbaş hayvancılığı yapan Tarık Bozkurt, yüksek yem maliyetleri, çoban bulma zorluğu ve düşük kurban satışları nedeniyle hayvancılığı bırakma noktasına geldiklerini söyledi. Bozkurt, maliyetlerin büyük bir kısmının yem tuttuğunu ve çoban maaşlarının bile hayvanların getirisiyle karşılanamadığını belirtti.
UĞUR İSTANBULLU
(ARTVİN) Artvin’in Ardanuç ilçesi Sakarya köyünde büyükbaş hayvancılığı yapan Tarık Bozkurt, “Kurbanlık ve damızlık üzerine çalışıyoruz ama ne yazık ki bu sene hiç açılış yapamadık. Geçen yıllarda bu mevsimlerde 35 tane sattım bu sene hiç satamadım. Yine 20’nin üzerinde kurbanlık hayvanlar var ama ne soran var ne arayan var ne de bakan var. Malımıza çoban da bulamıyoruz” dedi.
Ardanuç ilçesi Sakarya köyünde orta ölçekli büyükbaş hayvan üreticiliği yapan Tarık Bozkurt yem maliyetlerinin yüksekliği, çoban tutmakta yaşadıkları zorlukları ve kurban satışlarının kötü gitmesinden yakınarak hayvancılığı bırakma noktasına geldiklerini söyledi.
“MALİYETİN YARISI ZATEN YEM TUTUYOR”
Tarık Bozkurt, şunları söyledi:
“Kurbanlık ve damızlık üzerine çalışıyoruz ama ne yazık ki bu sene hiç açılış yapamadık. Geçen yıllarda bu mevsimlerde 35 tane sattım bu sene hiç satamadım. Yine 20’nin üzerinde kurbanlık hayvanlar var ama ne soran var ne arayan var ne de bakan var. Malımıza çoban da bulamıyoruz. Çobana kaç lira verirsen ver kimse yok, çalışmıyor. Ben ve eşim hayvanları biz otlatıyoruz. Ben 61 yaşındayım, 25 senedir bu işi yapıyorum. Yani son jübile yapmaya çalışıyoruz. Herhalde daha bırakacağım artık daha biz yürütemiyoruz. Yemin çuvalı bin liraya çıkmış. 10 çuvalı yem alıyorsun, 10 bin. Bir tane tosunu beslemiyor yani. 20 tane hayvana en aşağı 200 çuval almam lazım ki o da kurbanda da altından kalkamıyoruz. Ne yapacağımızı vallahi şaşırdık. Şimdi bak ben sana sadece yeminden bahsettim. Şöyle ki bin lira bir çuval yem. En aşağı iki ayda bir çuval bir hayvana beş gün yetiyor. Buna göre hesapla. Maliyetin zaten yarısını yem tutuyor. Otunu samanını saymıyoruz. Bu bizde varolduğu için bunu para saymıyoruz. Sadece yem olarak sayıyoruz fakat kar yok yani, karı bitti daha. Bu enflasyon karşısında, bu pahalılık karşısında ne yapacağımızı şaşırıyoruz.
“4 AYLIK ÇOBAN MAAŞINA BİR İNEK GİDİYOR”
Çoban konusu şöyle; burada çalışan insanlar gelmiyor. Dışarıdan getirmek de bizim işimize gelmiyor çünkü dışarıdaki insanların sorunları daha büyük oluyor. Daha değişik insanlar oluyor. Tanımadığın insanlarla da, yani güvenmediğin insanları sermayenin başına onu oturtturup da ondan zevk alamasın. Asgari ücretle biz de çalışmaz. 25 bin istiyor bir çoban ve yeme içme, her şey elbisesinden, ayakkabından, çamaşırına kadar her şeyini biz karşılıyoruz. 25 bin veriyoruz ve yine de adam bulamıyoruz. Mesela normal bir inek kurbanda 100 bin, 4 ayda bir inek gidiyor sadece çobanın maaşına. Yemesini içmesini de artık biz kendimiz karşılıyoruz, onu da para saymıyoruz.”