CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, 1 Mayıs kutlamalarında Taksim Meydanı’na girişlerin kapatılması ve yapılan müdahalelerle ilgili olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve diğer kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Bülbül, suç duyurusunda bulunarak soruşturmanın derhal başlamasını ve hak, hukuk ve özgürlük mücadelesinin devam edeceğini belirtti.
(ANKARA) – CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, 1 Mayıs kutlamalarında Taksim Meydanı’na girişlerin kapatılması ve yapılan müdahalelerle nedeniyle İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve kanunsuz emirleri uygulayan tüm kamu görevlileri hakkında, “Anayasa’yı ihlal”, “Görevi kötüye kullanma” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarını işledikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Bülbül, “Soruşturma derhal başlamalıdır. Konunun sonuna kadar takipçisi olacağız, hak, hukuk ve özgürlük mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, İstanbul’da Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarına kapatılması ve kutlamalara katılanlara hukuksuz müdahaleler yapılmasında sorumlu olan kamu görevlileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Bülbül, Taksim Meydanı’na girişlerin kapatılması konusunda kanunsuz emirleri uygulayan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve kanunsuz emirleri uygulayan tüm kamu görevlilerinin “Anayasa’yı ihlal”, “Görevi kötüye kullanma” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarını işlediğini belirtti. Dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Taksim’de kutlama yapılmasına yönelik engelleme olmasının Anayasa’nın 34. maddesi olan “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını” ihlal ettiği hatırlatılarak, “İnsan hakları ihlalleri ve hukuksuz müdahaleler yaşandı” denildi.
“HUKUKSUZLUĞA DEVAM EDİLDİ”
İstanbul Valiliği’nin Taksim’e giden 40 güzergahı kapatması, deniz ulaşımı ve metrobüs seferlerine büyük kısıtlama getirdiğini hatırlatan Bülbül, ulaşım yollarının kapatılmasının “ölçülülük ilkesine” aykırı olduğunu kaydederek şu açıklamayı yaptı:
“1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nda ülkemiz yine gözyaşına, baskıya, hukuksuzluğa sahne oldu, gerçekleştirilen müdahalelerle barışçıl eylemler engellendi. Ülkenin diğer bölgelerinde yapılan 1 Mayıs kutlamalarında da aynı şekilde insan hakkı ihlalleri ve hukuksuz müdahaleler yaşandı. Bu müdahaleler sonucunda 226 kişi gözaltına alındı, 49 kişi tutuklandı. Anayasa Mahkemesi, Taksim’de kutlama yapılmasına yönelik engellemenin ‘Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının engellenmesi’ olduğuna karar vermişti ancak Taksim Meydanı’na girişler kapatılarak hukuksuzluklara devam edildi.
“BAKAN’IN ‘KUTLAMA YAPILAMAZ’ AÇIKLAMASI ANAYASA’YA AYKIRI”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve İstanbul Valisi Davut Gül’ün, 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda kutlama yapılamayacağına ilişkin açıklamaları, 1 Mayıs günü ise kurulan barikatlar ile bu kutlamanın engellenmesi Anayasa’nın 34. maddesi ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal etmektedir. Diğer yandan, 1 Mayıs günü ölçülülük ilkesine aykırı bir biçimde ana ulaşım yollarının ve birçok metro istasyonunun kapatılması suretiyle vatandaşların hastanelere, iş yerlerine ulaşımları engellendi.
“BAKAN YERLİKAYA VE VALİ GÜL HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve konusu suç teşkil eden kanunsuz emirleri uygulayan tüm kamu görevlileri hakkında Anayasanın 34. maddesi ile korunan toplantı ve gösteri yürüyüşlerini engellemeleri sebebiyle ve Anayasanın 153. maddesi ile bağlayıcı olduğu tereddütsüz olan AYM kararına aykırı davranışları sebebiyle Türk Ceza Kanunu’nun 307. maddesinde yer alan ‘Anayasa’yı ihlal suçundan’, barışçıl eylemlerde bulunan vatandaşlara plastik mermi, biber gazı ve fiziki müdahaleler ile engellemede bulunulması sebebiyle Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde yer alan ‘Görevi kötüye kullanma suçundan; ölçülülük ilkesine aykırı ulaşım kısıtlamaları sebebiyle Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesinde yer alan ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk.
“TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Anayasanın 137. maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 24. maddesi gereğince; konusu suç teşkil eden kanunsuz emri veren ve uygulayan tüm kamu görevlileri de bu fiiller sebebiyle aynı suçları işlemişlerdir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığımız suç duyurusuna istinaden İçişleri Bakanı ve İstanbul Valisi başta olmak üzere sorumlu tüm kişilere yönelik soruşturmayı derhal başlatmalıdır. Konunun sonuna kadar takipçisi olacağız, hak, hukuk ve özgürlük mücadelemize devam edeceğiz.”