Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı ile düzenlenen ortak basın toplantısında, Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmediğini belirtti. Hamas’ın 1947’den itibaren işgal edilen topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütü olduğunu söyleyen Erdoğan, ‘Ülkemde şu an 1000’i aşkın Hamas’ın mensubu hastanelerimizde tedavi altında’ dedi.
(ANKARA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı ile düzenlenen ortak basın toplantısında, Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmediğini belirtti. Hamas’ın 1947’den itibaren işgal edilen topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütü olduğunu söyleyen Erdoğan, “Ülkemde şu an 1000’i aşkın Hamas’ın mensubu hastanelerimizde tedavi altında” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile Ankara’da bir araya geldi. İkili ve heyetlerarası görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaretimizi 10 milyar dolara çıkarma hedefiyle çalışıyoruz. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ile Yunan Ticaret Odaları Birliği arasında imzalanan ortak iş konseyi kurulmasına ilişkin anlaşma, çabalarımıza büyük katkı sağlayacaktır.
“SORUNLARIMIZI SAMİMİ DİYALOG, İYİ KOMŞULUK VE ULUSLARARASI HUKUK DAHİLİNDE ÇÖZME İRADEMİZE BAĞLIYIZ”
Görüşmelerimizde Türk-Yunan ilişkilerindeki birbiriyle bağlantılı sorunları da ele aldık. Atina Bildirgesi’nde çerçevesi çizildiği şekilde sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk dahilinde çözme irademize bağlıyız. FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele de gündemimizin üst sırasındaydı. Yunanistan’la terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız. Komşumuz ve NATO müttefikimiz Yunanistan’dan beklentilerimizi bugün bir kez daha sayın Başbakan ile paylaştım. İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin Yunanistan’daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarına katkı sağlamasını bekliyoruz. Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı çözüme kavuşturulması mühimdir.
“MASUM SİVİLLERİN KATLEDİLMESİ KARŞISINDA ULUSLARARASI TOPLUM SESİNİ ARTIK DAHA GÜR ÇIKARMALIDIR”
Görüşmelerimizde Gazze’de yaşanan soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda fikir teatisinde bulunduk. İsrail yönetimi ateşkes çağrılarına kulak tıkadığı gibi destekçilerine dahi meydan okumaktan geri duymuyor. Masum sivillerin son sığınağı olan Refah’ı acımasız şekilde hedef almaya devam ediyor. Masum sivillerin katledilmesi karşısında uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır. Doğudan batıya bu zulme ortak olmayalım çağrısıyla her hafta meydanları dolduran tüm insanları buradan bir kez daha selamlıyoruz. BM Genel Kurulu’nun Filistin’in tam üyeliği konusunda aldığı kararın; başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne haiz Filistin devletinin tesisi olduğu görülmüştür.
Türkiye olarak İsrail’i ateşkese zorlamaya, Filistin devletinin tanınırlığını artırmaya yönelik temaslarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Komşumuz Yunanistan’ın da katliamın durdurulması amacıyla yürütülen çabalara destek olmasını bekliyoruz. Yunanistan’la aramızda çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancımı paylaşmıştım. Bu bir süreçtir. Daha fazla netice vermesi için titizlikle ilerletilmesi gerekir.
“ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNUMUZ YOK”
Her görüşmemizde iş birliğimizin geleceğine dair ümitlerimiz daha da artıyor. Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarını açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz. Türkiye, kültürel mirasın korunması noktasında örnek alınan bir ülkedir. Kariye Cami’mizi 2020 yılında aldığımız karar sonrasında titiz bir restorasyon çalışması sonucu yeniden ibadete ve ziyaret açtık. UNESCO Kültür Varlığı olan her bir eserin korunmasına milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunulmasına büyük önem veriyoruz. Kariye Camisi’de yeni kimliğiyle herkesin ziyaretine açıktır.
Görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Yunanistan Başbakanı Miçotakis ise şöyle konuştu:
“Özellikle güven artırıcı önlemler ve başka pozitif iş birliği ajandası bizim bölgemizde istikrarı sağlayacak önemli önlemlerdir. Bu yaklaşım, elle tutulur sonuç vermiş bulunuyor ve tabii ki bu sonuçları kazan-kazan zemininde elde etmiş bulunuyoruz. Mesela ekonomi; yatırımlar artmıştır ve ekonomik anlamda iş birliği, ticaret iş birliği hacmi gün be gün gelişmektedir.
“İKİ HALKIN BİR ARAYA GELMELERİ ÇOK BÜYÜK ÖNEM ARZ ETMEKTE”
İki halk, benim için çok önemli bir inisiyatifin meyvelerinden faydalanmaya başladılar. 10 Ege adasında vize muafiyetinden faydalanarak serbestçe ziyaret edebiliyorlar. Sınır kapısındaki kısa bir kontrolden sonra hem hızlı hem kısa bir sürede gerçekleştirilebilen bir süreç. Bunun ekonomik alanda da önemi vardır. İki halkın daha az bürokrasi acısı yaşayarak birbirleriyle bir araya gelmeleri, tanımaları çok büyük önem arz etmekte. Aynı zamanda düzensiz göç meselesine değinme fırsatımız oldu. Ümitsiz insanların acısını istismarını yapan insan tacirlerini durdurmak için sarf ettiğimiz çabalar olumlu sonuçlar vermeye başladı. Türkiye bu konuda çok kararlı. Avrupa kararları ışığında da Türkiye’nin Avrupa fonlarından bu konuda faydalanabilmesi için çalışıyoruz.
Müslüman azınlığın Yunanistan’ın sosyal ve kültürel hayatına katkısı çok büyüktür. Ne yazık ki Türkiye’de Hristiyan azınlığın sayısı azalmıştır. Burada da dini özgürlük ve Hristiyan eserlerinin UNESCO anlaşmalarında ve şartlarında öngörüldüğü gibi koruma altına alınması gerektiğine inanıyoruz. Açıklıkla ve samimiyetle dile getirdiğim gibi Kariye Camii’nin tekrar bir ibadet yeri olarak işlev görmesi bizim için üzüntü yaratan bir gelişme oldu. Bu olağanüstü mekanın bütün insanlığın bir eseri olduğuna, bütün insanlığa ait olduğuna inanıyorum.
“GAZZE’DEKİ SİVİLLERİN KORUNMASI GEREKTİĞİNDE HEMFİKİRİZ”
Hem Rusya’nın despotik tavrını hem de Ortadoğu’da gerçekleşen gelişmelerin karşısında bunları reddettiğimizi dile getirdik. Türkiye ile özellikle Ortadoğu konusunda görüş ayrılığımız söz konusu. İsrail’in teröre verdiği kurbanlardan sonra Gazze bölgesine girmesi ve terör örgütü olarak kabul ettiğimiz Hamas’ı değişik bir nitelemeyle gördüğünü biliyoruz. Ancak bölgede akan kanın durdurulması konusunda ikimiz de hemfikiriz. Gazze’deki sivil insanların korunması gerektiği konusunda hemfikiriz. Refah’ta bir kara harekatının kabul edilmez olacağı konusunda hemfikir kaldık. Uluslararası camianın üyesi olarak bu konularda mutabık kaldık. Çözümü henüz kavuşmamış Kıbrıs konusunda da uluslararası mevzuat ışığında bir çözüm bulmak çok önemli.”
“HAMAS’I BİR TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMÜYORUM”
Miçotakis’in Hamas’ın terör örgütü olduğunu belirtemesine tepki gösteren Erdoğan, Yunan Başbakanı’n ardından söz alarak şunları söyledi:
“Öncelikle teşekkür ediyorum. Mutabık kalmadığımız önemli bir konu var. O da ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas ta 1947’den itibaren toprakları işgal edilmiş ve bu topraklarının işgalinden sonra da topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür. 40 bini aşmış insanını kaybetmiş olan Hamas’a eğer terör örgütü dersek bu acımasız bir yaklaşım olur. Dolayısıyla ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum; tam aksine Hamas’ı kendi topraklarını, insanını korumanın mücadelesini veren insanlar olarak görüyorum. Ülkemde şu an 1000’i aşkın Hamas’ın mensupları hastanelerimizde tedavi altında.”