Ermenistan’daki Metsamor Nükleer Güç Santrali, kullanım ömrü dolduğu halde kapatılmadığı için tehlike saçmaya devam ediyor. Santralden çıkan radyasyon, Türkiye’nin Iğdır ilini tehdit ediyor. Iğdırlı vatandaşlar, santralin kapatılması için çağrıda bulunuyor ve santralden çıkan dumanın çevreye ve canlılara zarar verdiğini belirtiyor. Araştırmacı Gazeteci Yazar ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal, santralin köhne bir sistemle çalıştığını ve deprem bölgesinde bulunduğunu vurgulayarak, santralin bir an önce kapatılması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, santralden çıkan dumanın Iğdır’ın zaten kirli havasını daha da kötüleştirdiği ifade ediliyor.
Türkiye’ye 16 kilometre uzaklıkta bulunan Ermenistan’daki Metsamor Nükleer Güç Santrali, kullanım ömrü dolduğu halde kapatılmadığı için zehir saçmaya devam ederken reaktörlerden çıkan tehlike kilometrelerce uzaktan görüntülendi.
İnşasına 1970’de başlanan Metsamor Nükleer Santrali 1988 Spitak depreminden sonra 1989’da kapatılmış ancak 2 numaralı reaktör, yenileştirme çalışmaları sonrasında 1995’te yeniden açılmıştı. Reaktörün kullanım ömrü 2005’te dolmuş, Ağustos 2021’de yenileme çalışmaları sonucunda çalışma süresi 2026’ya kadar uzatılmıştı. Avrupa Birliği’n bile kapatılma talebinde bulunduğu Ermenistan’daki Metsamor Nükleer Güç Santrali en çok da 16 kilometre uzaklıkta bulunan Iğdır’ı tehdit ediyor. Iğdırlı vatandaşlar yıllardır meydana gelebilecek bir kazada santralin zarar görerek kendilerine de zarar vereceğini söylerken santralin kapatılması için çağrıda bulunuyor. İnsanlar santarlden çıkan dumanın bile kendilerine, yörenin coğrafyasına ve yörede yaşayan her canlıya zarar verdiğini de belirtiyor. Ermenistan’daki Metsamor Nükleer Güç Santrali’nin pimi çekilmiş bir bomba olduğunu söyleyen Araştırmacı Gazeteci Yazar ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal; “Iğdır’ın yanı başında bulunan Metsamor Nükleer Güç Santrali yıllardan beri tehlike saçmaya devam ediyor. Iğdır’a 16 kilometre uzaklıkta bulunan Metsamor Nükleer Güç Santralinin bir an önce kapatılması lazımdır. Çünkü köhne bir sistem ile yapılmıştır. Eski bir sistem olduğu için soğutulması Aras Nehrinde yapılmaktadır. Ayrıca Uranyumu uçak ile Rusya’dan gelmektedir. En büyük tehlikesi ise 2. derece deprem hattında bulunmasıdır. Metsamor Nükleer Güç Santrali bir kere 1988 yılında Ermenistan’da meydana gelen depremde büyük bir hasar almış alelacele bir ünitesi kapatılmış beton dökülmüştür. O dönemde radyasyon yayılmış ve bundan Iğdır’da etkilenmiştir. Yayılan radyasyon ile birlikte bunun zararını görmekteyiz. Kadınlar hamile kalamamakta, hayvanlar engelli yavrular doğurmakta ağaçlarda kurumaktadır. Bugün Metsamor Nükleer Güç Santralinin çevresine gidin orada tabiatın değiştiğini yeşilliğin kaybolduğunu göreceksiniz. Şunu söyleyebilirim Türkiye, Azerbaycan, Rusya, Gürcistan, İran ve Ermenistan’ın kendisi için Metsamor Nükleer Güç Santrali büyük bir tehlikedir.”
Bir deprem esnasında vatandaşların şaşkınlık yaşayacağını belirten Ünsal, “Bir deprem olduğu zaman biz Iğdırlılar depremden kaçma derdine mi düşelim yoksa santralden radyasyon yayılmış mı, derdine düşelim. Metsamor Nükleer Güç Santrali pimi çekilmiş bir bombadır” dedi.
Iğdır’ın ova olmasından dolayı kirli bir havaya sahip olduğunu buna ek olarak santralden çıkan dumanın da kirlilik yaptığını dile getiren Ünsal, “Iğdır’da halihazırda bir hava kirliliği mevuttur. Hem Iğdır’ın kendi hava kirliliği hem de Metsamor Nükleer Güç Santrali’nde çıkan dumanların oluşturduğu hava kirliliği Iğdır’da halk sağlığını etkilemektedir. Avrupa Birliği bile bu santralin kapatılması için Euro vermiştir. Ama Ermenistan bu santrali yine kapatmamıştır. Bütün Avrupa Birliğini, Amerika’yı bütün aktivistleri bize destek olmalarını bu santralin kapatılması için desteğe çağırıyoruz” dedi. – IĞDIR